10/16/09

hikayeden

Bakışların farklı bugün. Bildiğim sen bakışı değil, içine dönmüş gözlerin. Çok konuşuyorsun, unutmak için, farketmemek ve farkettirmemek için çok konuşuyorsun. Konuşma! Hikayen gözlerinde gizlidir elbet.

Yan komşundan gelen bir flüt sesi, kuru bir yaprağın hikayesini anlatıyor.
Bahar gelince yorgun düşmüş ağacın dalları, yaprağı taşıyamamışlar. Bir sal oluvermiş nehrin üzerinde. Kıyılara çarpa çarpa yol almış da en sonunda kendini bir kıyıya bırakıvermiş. Karıncalar sarmış yaprağı. Altından girip üstünden çıkmışlar, yaprağın karnı, sırtı gıdıklanmış. En yaşlı karınca toplamış hepsini yaprağın üstüne. Onun da bir hikayesi var.Mavi bir yunusun hikayesini anlatmış onlara. Mavilikler içinde yüzen ve hiç farkedilmemiş olan mavi bir yunusmuş. Şimdi sen mavi yunusu farkettin.

Çevir gözlerini üstündeki maviliğe. Karıncayı gör. Yaprağı gör. Flütü duy.Yunusu gör. Mutlu ol. Bakışların dönmesin içine, umutlu ol. Gözlerin yine parlasın. Güneşe bak.

Onun da bir hikayesi vardır mutlak.

14 Ekim 2000

No comments: