10/16/09

tutku

Simsiyah bir kabzayı bembeyaz bir el tutuyor. Silah ne kadar çirkinse el o kadar güzel. O buz gibi metal dayanamaz sıcacık ele. Mahkum olmuş, ne yapacağını bilemiyor. Emniyeti açtı usul usul.

Soğuk odada üç kişiydik: Ben, O, Silah...
Dar geliyor oda bize. İki kişilik bu oda. Namluyu doğrulttu bana. Gözlerine baktım -kin yok, nefret yok, hiçbir şey yok -yok yok.. tanımıyor beni. Silahın ne olduğunu anlamamış. Silah da hiç görmemiş bizi. Bense hiç karşılaşmamıştım silahla. Ama tanıyorum yıllardır O’nu. Sessizce bastı tetiğe. Bir sıcaklık kapladı vücudumu. Ilık kanı hissettim dilimde.
Çok soğuk oda -kulaklarım üşüyor. Kafamı kaldırdım gözlerine bakmak için -gitmişti.

İki kişiydik odada: silah ve ben. Silah da verince son nefesini, ben de çıktım odadan.

Bu gece bu odada üç cinayet işlendi;

bir tek ben öldüm..

17 Kasım 2009

No comments: